Yaşayan efsane" Beşiktaş sevdasını ve ondan koparılmasını şu ifadelerle anlattı: "Fenerbahçe maçında yaptığım hareket nedeniyle o günden beri hep kendimi sorguluyorum. İşin gerçeği salakça bir davranıştı. Çok pişman oldum. Gönderileceğim aklıma gelmemişti. Benim değil ama o dönemki başkan Serdar Bilgili'nin benimle sorunları olduğu kanısındayım. Taraftar beni çok seviyor, el üstünde tutuyordu. Belki de Bilgili'nin karizmasının önüne geçmiştim. Eline koz geçti ve beni yolladı.
Taraftarın 'Pascal Nouma' tezahüratını asla unutamadım. İnönü Stadı'nın o muhteşem atmosferini hiçbir yerde bulamadım. Artık kendimi Türk hissediyorum. Futbol oynamak istiyorum. Ama bırakınca Bayram'ın yanına yerleşeceğim ve burada öleceğim. İmkan olsa da beni İnönü'ye gömseler. Buna izin verseler, şimdi kendimi öldürürüm. Hayatımın en güzel yılları burada geçti.
Gönderildikten sonra beni stada (yuvama) bile almadılar. O an kendimi bir fare gibi hissettim. Bir Kartal, yavrusunu yuvasından kovar mı? İstanbul'dan ayrılırken havaalanında gururlu pozlar vermiştim ama hepsi yalandı. Uçağa girdiğimde ağlamaya başladım. Hayatımda bu kadar aşağalandığımı bilmiyorum (yine gözleri doldu). Beşiktaş'ın kötü gidişine üzülüyorum. Yönetim iyi niyetli ama olmadı mı olmuyor. Kurtuluşun reçetesi benim ve Bayram gibi takım için ölecek, yüreğiyle savaşacak gerçek Beşiktaşlılarda. Para için değil forma için oynayacak isimler lazım. Biz hayatımızı ortaya koyuyorduk. Ailton'un yerimi doldurup doldurmadığı taraftarın tepkisinden belli."
Boynunda tespihle geziyor
Boynunda taşıdığı tesbihi de bir ara çıkartan Nouma "Kızımın bakıcısı müslüman. Mekke'den bana getirdi. Benim için manevi değeri çok büyük" diye konuştu.